Performans Sistemi Eskidi Mi?
- Oğuzhan Tercan
- 7 Mar 2016
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 4 Nis 2021
Eğer bana sorsanız ve deseniz ki yeni yüz yılın bilişim, teknoloji ve yazılım sektöründeki en büyük 2. şirketi hangisidir diye muhtemelen sizce cevap veremem. Çünkü onlarca aday sayabiliriz. Ancak en büyük 2. firmasını değil de en büyük 1. firmayı sorarsanız cevabım çok net ve basit olacaktır.
Dünyanın en büyük bilişim, teknoloji ve yazılım şirketi tartışmasız Microsoft'tur. Microsoft 2013 yılında yaptığı duyuruda İnsan Kaynakları Performans Değerlendirme Sistemine çok farklı bir bakış getirerek resmen kaldırdığını belirtti. YaniDünya teknoloji devi, çalışanlarına “sizleri artık ölçmüyorum – no more ratings” diyordu.
Ben Microsoft’un bireysel performans ölçümlemeyi kaldırmasını inovasyon faktörüne bağlıyorum. Çünkü inovasyon (yenilikçilik) bir süreç, bir ürün, bir yöntem, bir strateji geliştirine kadar çalışanların sürekli denemeler ve bol bol hata yapması demek. Şimdi siz, çalışanlarınıza bir yandan “dene, hata yap” deyip, diğer taraftan performans değerlendirme sistemi kapsamında onlara sıkı hedefler koyarak, tutturamadıklarında da “kusura bakma, yolları ayırıyoruz” diyebilir misiniz? Çalışanlar sormaz mı: “hani hata yapacaktık, hani engin denizlere yelken açacaktık?!”. Günün sonunda şirketlerin de fikri ile zikri bir olacak.
Microsoft’un çalışanları ölçümlemeye son vermesini sektörünün gereği olarak da düşünebiliriz. Bilgisayar teknolojileri korkunç bir gelişim ve değişim hızına sahip ve bu hızda ancak özgür bırakılmış beyinler yenilikçi fikirler, uygulamalar, ürünler yaratabilir. Ancak işin ilginç yanı, bilgi çağı şirketi olarak kabul edemeyeceğimiz bir tarım ve gıda sektörü devinden benzer içerikte haber geldi. 2014 yılında Cargill ’de çalışanlarını puanlayarak performans ölçme uygulamasına son vermiş.
Cargill, çalışanların çıkardıkları işlerin yöneticileri tarafından etkin bir şekilde takip edilerek, anlık geri bildirim yapılması üzerinden performans yönetimi sistemini yeniden kurgulamış.
Yönetici ile çalışan arasında gerçekleşen anlık geri bildirim iletişimi özel hazırlanmış bir yazılım üzerinden yürütülüyormuş. Kanımca Cargill’in bu uygulama ile başarmaya çalıştığı en büyük iş, performans kavramının yönetici ve çalışanın zihnindeki negatif, tehdit içerikli sınanma algısını ortadan kaldırmak.
Şirket, performans kavramını yönetici ile çalışan arasında, süreklilik arz eden ve amacı iş gelişimi, hedef tutturmak olan bir iletişim süreci haline dönüştürüyor.
Sistem, yöneticiyi ekibinin çıkardığı performansı çok yakından, anlık takip etmekle sorumlu tutuyor. Yönetici işle ilgili günlük gerçekleşen olumlu veya özellikle olumsuz durumlara hızla müdahil olabiliyor, olmak zorunda. Takdir de, gelişim tavsiyeleri/mentorluk/koçluk da anında çalışana yansıyor. Bu sayede de formel geri bildirim görüşmeleri tarihe karışıyor.
Cargill’in yeni performans uygulaması benim çok ilgimi çekti. Özellikle geri bildirim iletişimi için geliştirdikleri yazılımı incelemek isterdim. Ve elbette geri bildirim üzerinden performans takibinin ücretlere yansıyan bir açılımı varsa, nasıl gerçekleştiğini dinlemek de ilginç olurdu.
Oğuzhan Tercan
İnsan Kaynakları Eğitmeni/Danışmanı
Comentarios